Dört aydan fazladır #Amerika'dayım. Yıllardır gelip gidiyorum. Birçok #girişim #proje mi bu ülke de hayata geçirmeye çalıştım. 2008 yılında, Salem'da #taş deposu açtım. #Türkiye'den beyaz dolamit getirdim. Tamburlanmış. Bir #konteyner mix. Çeşitli boylar ve çeşitlerde. Bir konteyner 16bin dolara mal olmuştu. Satış fiyatımı 36bin dolar olarak hesapladım.
#Boston Bayside'da #Mermer Fuarı düzenlendi. Oradan bir stand kiraladım. Konteyner Boston #Liman a varır varmaz, yarı mal depoya, stantın alacağı kadar taşı da fuar alanına indirdim. Oğlum 18 yaşında yeni ehliyet almıştı. Oda atladı uçağa bana yardıma geldi. #Depo nun tabelasından, fuarda dağıtacağım broşür, karta kadar herşeyi Türkiye'de yaptırttım. #Ege 'de aldı geldi. Bir de kuzeyde şimdi ismini hatırlayamadığım bir şehirde #fuar vardı. Oradan da yer kiraladım. İki fuar peşpeşe. Bir tesisatçı tanıdığın kamyonetini ödünç aldık. Benim araç station #Volvo, kırmızı, ikimci el almıştım, 2bin dolara. Ege onda, ben kamyonette düştük yollara. Sağanak yağış. Ege önümde kullanıyor arabayı, kalbim ağzımda. Ehliyet yeni, ülke kalabalık, trafik işaretleri bize göre bi değişik ve gözgözü görmeyen bir sağanakta, otobanda Ege önde ben arkada, bulduk fuar alanını. Ana-oğul sıvadık kolları. Stantı hazırladık. Daha stantı hazırlarken bir adam etrafımda atmaca gibi pik yapmaya başladı. Taşlarım dikkatini çekti.
Ertesi gün belli oldu. Onun da stantı varmış. #NewHampshire 'da taşçıymış. Dördüncü günün sonunda niyetini belli etti. "Bana ver taşlarını" dedi.
Hesapladı 110 noktası varmış. 110 #konteyner. $36.000x 110
Siz hesaplayın.
Ama "peşinat vermem, malı getir, al parayı," dedi.
Girişimciyseniz nerede durmamanız gerektiği çok önemli.
Size nerede durmamamnız yada daha doğrusu korkmamanız gerektiğiniz, başka açılardan nasıl değerlendirebileceğinizi gösterecek yol arkadaşlığı için buradayım.
Bir günde servet kapınızı çalabiliyor, önemli olan açıp açmayacağınız.