Gözümü Palm Beach'de açtım yine. Üçüncü gün bugün. Geldiğim ilk günden beri gözüme uyku girmiyor.
Okyanusun odama dolan sesi, palmiyelerin hışırtısının yarattığı doyumsuzluk duygusu, zihnimi uykumda bile açık beklemeye alıyor sanki.
Daha çok veri kaydedebilmek için mücadele halinde.
Biraz susturabilmek için, erkenden sahile indim.
Güneş yeni doğmak üzereydi.
Üç gündür sahilde yürüyorum.
Gözüm midye kabuklarının arasına saklanmış camlar, güzel renkte ve şekilde taşlarda.
Ufka bakamıyorum dahi.
Sonunda kabul ettim.
Meleklerle bağlantı kurmamı isteyen mesajı üç gündür görüyorum ama görmemezlikten geliyordum.
Normalde öyle kırılmış, ufalanmış, aslını kaybetmiş midye kabuğuna tenezzül etmem.
Ama bu biçimde kırılması ve tamburlanıp, yeni bir biçime kavuşması da takdire şayan. İtici gelmediği için yavaş yavaş toplamaya başladım.
Sabah gün ışımadan, kabusa dönen rüyam beni çaresizlik hissiyle sahilde attı.
Ve bu sabah nihayet elime aldığım midye kabuğuna gizlenmiş mesajı okudum; "Korkma, melekler korur!"
Derin bir nefes aldım.
Sizinde içiniz korku ile dolu mu?
Nelerden korkuyorsunuz?
Başa çıkamayacağınız endişeleriniz var mı?
Korku ve endişelerinizle nasıl başa çıkıyorsunuz?
Korkmamak mümkün mü?
Comentários